İş ve Meslek Danışmanı Güllü Bilcan: “İlgilerimiz doğrultusunda bir meslek seçtiğimiz zaman daha mutlu ve başarılı oluruz”
Okulumuz Rehberlik Servisi tarafından organize edilen Kariyer Günleri kapsamında okulumuza gelen Adana İş-Kur’da görevli İş ve Meslek Danışmanı Güllü Bilcan öğrencilerimize meslek seçimi ve önemi hakkında bilgi verdi.
Konferans Salonunda 8 Mart Günü gerçekleştirilen etkinliği 10 ve 12. Sınıf öğrencilerimiz izledi. Okulumuz Rehber Öğretmeni Ahmet Kabadayı’nın takdim ettiği İş ve Meslek Danışmanı Güllü Bilcan konuşmasına kendini tanıtarak başladı. 12 yıldır İş-Kur da Meslek Danışmanı olarak çalıştığını bildiren Bilcan, son üç yıldır liselerde ve ortaokullarda öğrencilere; “Meslek seçiminin önemi ve aşamaları, iş arama becerileri, özgeçmiş hazırlama ve mülakat teknikleri” hakkında eğitimler verdiğini kaydetti. Bilcan, hepimizin amacının bir meslek sahibi olmak olduğunu ifade ederek öğrencilere, “Biz neden çalışıyoruz” sorusunu yöneltti. Öğrencilerin cevaplarını dinleyen Bilcan; “Evet çalışmamızın bir sürü nedeni var. Temelinde hepimiz belirli standartlar da yaşayabilmek için, para kazanmak için çalışıyoruz. Seçtiğimiz meslek; başta gelir düzeyimiz olmak üzere, üzerimize giydiğimiz elbiseden, herhangi bir yere giderken bindiğimiz arabaya kadar, boş zamanlarımızda sevdiklerimizle geçirdiğimiz zamandan, burdan çıktıktan sonra soframızda önümüze konan yemeğe kadar her şeyi etkileyen bir şey” diye konuştu.
Bilcan; Meslek seçiminde dikkat edilmesi gereken bir takım kriterler olduğuna da dikkat çekerek, bu kriterlere uyulduğu takdirde insanların, kendilerini ait olduklarını hissettikleri işyerlerinde ve ait oldukları insanlarla beraber yaşamalarına olanak sağlayacağını kaydetti. Hayatın ne getireceğinin hiçbir zaman bilinemeyeceğini ifade eden Bilcan; “Sevmediğimiz bir işi yapmak zorunda kaldık diyelim, bu durumda da seçeneklerimiz var. Seçtiğimiz işi sevebileceğimiz hale getirebiliriz. Mesleğini değiştirmek isteyenlere de bir bilgi vermek istiyorum. Meslek seçimi kendini tanımayla başlar. Bir mesleği seçerken neye göre karar veriyoruz, öncelikle kendimizle ilgili sorulara cevap vermemiz gerekiyor. İlgilerimiz, yeteneklerimiz ve mesleki değerlerimiz neler bunların cevaplarını bulmak gerekiyor” diye konuştu.
“İlgi duyduğunuz alanlarda bir meslek seçtiğimiz taktirde hayatınızın sonuna kadar o hobinizle ilgileniyormuş gibi hissedersiniz” Diyen Bilcan, İşini severek yapan insanların ayırt edilebildiğine dikkat çekti.
Bilcan; “30-40 yıl mesleğinizi yaptığınızı ve bunu sevmediğinizi düşünün” diyerek; “Dünyanın en zor üç şeyinden birinin sevmediğiniz bir evde yaşamak zorunda kalmak, ikincisinin sevmediğiniz bir yemeği yemek zorunda kalmak, üçüncüsünün ise sevmediğimiz bir mesleği yapmak” zorunda kalmak olduğuna dikkat çekti. Bilcan; “ İlgilerimiz doğrultusunda bir meslek seçtiğimiz zaman daha mutlu ve başarılı olduğumuz yapılan araştırmalarla kanıtlanmış” diye konuştu.
Meslek seçiminde yeteneklerin de önemine vurgu yapan Bilcan, yeteneğimizin anlamakta ve yapmakta başarılı olduğumuz alanları gösterdiğini kaydetti. Yeteneğin hiçbir zaman sıfır olmadığını ifade eden Bilcan; “ Öğrenmeyi öğrenmek diye bir şey var. Herkesin aslında bir öğrenme şekli, kapasitesi var. Yetenek geliştirilebilen bir şey. Zaman harcadığımızda mükemmel şeyler çıkabiliyor ortaya” diye konuştu.
Bilcan, Meslek seçiminde etkili olan diğer bir unsurun da mesleki değerlerimiz ve meslekten olan beklentimiz olduğunu dile getirdi. Hayati değerleriyle mesleki değerleri birbiriyle uyum sağlamadığı için işini değiştirmek zorunda kalan bir çok insan olduğunu belirten Bilcan; “ Aile çok önemli mesleki bir değerdir. Bazı meslekler ailemizden uzak kalmayı gerektirir. Belki de karakterimiz ailemizden uzak kalmaya uygun değildir. İş seçimi yaparken bunları gözden geçirmek gerekir” dedi.
Meslek seçimindeki diğer önemli bir kriterin de, elde edilen kazanç olduğunu anlatan Bilcan şunları söyledi: “Uzmanlara göre diplomanız sizi işe yerleştirmez. Diplomayı alıncaya kadar ki süreçte yaptığınız şeyler sizi işe yerleştirir. İleride daha rahat iş bulmak istiyorsanız şimdiden bölümünüzle alakalı bir işyerinde belli bir süreyle işi deneyimlemeye çalışın. Bilgi güçtür. Neyi ne kadar çok öğrenirseniz o kadar ayakta durabilirsiniz. Küçük küçük yaptığınız deneyimler belki de size ilerde o işi yapmasanız da bir iş kapısı olarak da gelebilir. Onun için ne yaparsanız yapın kendiniz için bugünden itibaren bir şeyler yapın. Çünkü yol çok uzun ve çok zorlu artık. Rakipleriniz çok fazla. Biz kendi kariyer planımızı dişimizle tırnağımızla kendimiz yapmak zorundayız. Kendinizi geliştirmek zorundasınız bunun bir sınırı yok. Beden dili eğitimleri, etkili iletişim eğitimleri alabilirsiniz, bir bilgisayar programı öğrenebilirsiniz ya da bir dil öğrenebilirsiniz. Önemli olan düştüğünde de nasıl ayağa kalktığın. İnsan acılarından öğreniyor. Ne kadar çok acı çekersek, ne kadar çok yoklukla sınanırsak o kadar güçlü bir şekilde ayağa kalkarız. İşgücü hayatında da işte bu yaşadığımız zorluklar, yaşadığımız deneyimler bizi hayatta bir yerlere taşıyor. Her kazandığımız şey, bize eni sonu bir şekilde geri dönüş yapacaktır. En kıymetli şeyimiz zamanımız, bu kaybettiğimiz zamanımızın maalesef geri dönüşü yoktur. Bir çok şeyi geri kazanabiliriz ama o yıllarımızı maalesef geri kazanamayız.”
Bilcan, iş başvuruları sırasında yapılan mülakatlarda etkili iletişimin de çok önemli olduğuna vurgu yaparak; “Kapı çalınma sesinden bile işveren sizin hakkınızda bir izlenime sahip olabilir. İlk izlenim işveren için çok önemlidir. Sorulara doğru dürüst, tutarlı cevaplar vermeniz gerekiyor. Bırakın kaybediyorsanız o işi dürüst olduğunuz için kaybedin” dedi.
Beden dilinin önemine de dikkat çeken Bilcan, “Güçlü ve başarılı insanların duruşları, konuşmaları, el kol hareketleri, göz temasları kesinlikle daha inandırıcı ve daha etkilidir. O yüzden beden dili eğitimleri, kitaplarını mutlaka tavsiye ediyorum. Bizim becerilerimizi karşı tarafa en iyi anlatma şeklimiz de aynı zamanda o beden dilidir” diye konuştu.
Bilcan öğrencilere; “Kendinizi 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz. Nasıl bir evde yaşıyorsunuz, nasıl bir işyerinde çalışıyorsunuz. Üzerimizde nasıl bir kıyafet var. O işyerine giderken nasıl bir araçla gidiyorsunuz” Sorularını sormalarını isteyerek ancak bu soruları cevap verildiğinde seçilecek meslekle ilgili doğru kararlar verilebileceğini kaydetti.
Bilcan; “Bu hayatta çok kıymetliyiz, çok değerliyiz. Bizden bir tane daha yok, bakın etrafınıza, bakın yanınızdaki arkadaşlarınıza hiç birimiz birbirimize benzemiyoruz. Bir taneyiz sadece. O yüzden bize bahşedilen ömür ne kadarsa onu allah bilir. Bu süreci iyi değerlendirip, kendimizi, bedenimizi sahip olduğumuz herşeyi severek ve tabikide mesleğinizi severek yolumuza devam etmememiz gerek. Hayat bize bahşedilmiş en büyük armağandır” diyerek etkinliğe son verdi.
HABER: Liya ERCAN(11/A)
FOTOĞRAF: Hüseyin BERBEROĞLU(11/A)
